1460'lı yıllarda doğmuştur. Latîfî Tezkîresi'nde 'Belâî' mahlasıyla şiirler yazan bir kadının kızı olduğu bilinir. Sinan Paşa'nın oğlu İskender Çelebi, Müeyyedzâde ve Güvâhî ile aralarında gönül bağı kurulduğundan bahsedilir. Şeyhî ve Ahmed-i Dâî'ye nazîreler yazmıştır. Özellikle Necâtî'nin etkisinde kalan Mihrî Hatun, dil yönüyle de bu şairi benimsemiştir. Ancak dili daha sadedir. Güvâhî ile karşılıklı beyitler söylemiştir. Türk Edebiyatında , akrostiş şiiri başlatan şair olarak görülür. Aruz veznine de hâkimdir. Bütün ömrü Amasya'da geçen Mihrî Hatun 1514'te vefat etmiştir.