Asıl adı Mehmed'dir. Babası Süleyman,bir müftüdür. Dîvân edebiyatının en büyük şairlerindendir. Bağdat yakınlarındaki Kerbelâ veya Hille'de doğduğu sanılmaktadır. Yazdığı güzel şiirlerin kendi mahlasıyla aynı mahlaslı şairlere atfedildiğinin görünce, kimsenin almaya cesaret edemeyeceği 'lüzumsuz, beyhûde' anlamına gelen 'Fuzûlî' mahlasını seçer. Hayatının büyük bir kısmında yoksullukla mücadele etmiştir. Bunu zaman zaman şiirlerinde dile getirir. 'Molla' adıyla anılan sanatçı, iyi bir eğitim görmüştür. Şiirlerinin konusu aşk, ıstırap, rindilik, vefâ ve tasavvuftur. Fuzûlî'de beşerî aşk, ilahî aşka giden ilk basamaktır. Acı ve ıstırap onu mutlu edecek en önemli duygudur. Acılarından kurtulduğunda çölde susuz kalmış gibi olacağını söyler. Eserlerini Azeri Türkçesiyle yazmıştır. Halk Türkçesini çok iyi bilir. Şiirlerinde asla gözden düşmeyecek evrensel temaları işlemiştir. Eserlerinde okuyucuyla bütünleşen ve okurları etkisi altına alan yalın, içten bir söyleyiş vardır.