Bir büyük aşk: Tomris Uyar ve Cemal Süreya aşkı

Bir büyük aşk: Tomris Uyar ve Cemal Süreya aşkı

Edebiyat     12 Mart 2023
Bir büyük aşk: Tomris Uyar ve Cemal Süreya aşkı

Dilara Dikmeci Yazdı

Yazar, öykücü, çevirmen… Papirüs dergisi kurucularından başarılı bir kadın ya da onu diğer sanatçılardan ayıran haliyle: Üç şairin büyük aşkı, ilham kaynağı… Hani olur da bir aşk şiirinde başlık bulunmadıysa yerine yazılacak isim: Tomris Uyar. Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyar’ın adına onlarca şiir yazıp yine de aşkını tarif edemeyecek kadar aciz olduğu kadın.

Turgut Uyar’ın yüreğini bozuk saate*, Cemal Süreya’yı istasyonu bulamayan adama çeviren* ve Edip Cansever’i uzun yollarda kendini düşleten* kadın.

(Bir Bozuk Saattir Yüreğim, Hep Sende Durur şiirini okumak için tıklayın.)
(Gül şiirini okumak için tıklayın)
(Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir şiirini okumak için tıklayın.)

Yine de hiçbir zaman tam anlamıyla istediği kişiyi bulamamış Tomris. Belki fazla ilgiden, belki ciddi sevme meselesinden. Yaptığı işi fazla ciddiye alan insanlara üzülürüm, diyen Tomris; şairliğini kendisi üzerinden ilerletip ona bağlanacak kadar aşık olan o adamlara karşı ne düşünmüş, ne hissetmiştir? O yüzden bu yazı aslında onların aşkını değil Tomris’i anlatıyor. Asıl konuşulması gerekeni…

İlgiden nasıl boğulmuş, nasıl sıkılmışsa şöyle der Tomris: Eski şeylerin hepsine veda etmek istiyorum*. Yine başka bir zaman şöyle der Tomris: Bir şeylerin dışındayım biliyorum. Daha doğrusu bir şeyler bensiz sürüp gidiyor*. Ne yazık ki bu ilgi zamanla Tomris’in bağımlılığı olmuş bu yüzden de ondan hiç kopamamış.

Kendi aşkını, düşüncelerini arka plana atmıştır Tomris. O, üç büyük şairin sözcükleri daha önemli kalmış, perdelemiştir Tomris'in sözcükleri. Belki de sesi bastırıldığındandır sonrasında ilişkileri hakkında konuşması. Duyulmayanları ortaya çıkarmak içindir.

“Turgut, her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak; ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda, boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım” diyor Tomris. Seçilen değil seçen olmak istemiştir belki de.

Hani, Cemal Süreya her gün eve erken gelince Tomris onunla konuşup dışarı çıkmasını söyler. Süreya’nın hayatının kendisinden ibaret olmasını istemediğinden… Sonra gerçekten eve geç gelir büyük şair. Birkaç gün böyle devam eder, sonra Tomris camdan görür onu. Evin önünde oturmuş saatin geçmesini bekliyor. O zaman bu duruma bir isim verir Tomris: Şahsiyet Rötarı.

Kendi durumuna bakmaz halbuki… Verdiği bir röportajında insanların ve hayatın içinde olmayı sevdiğini söyler ancak cidden sevdiğini mi yoksa zamanla sevmek zorunda kaldığını mı düşünmez. O da en az Cemal Süreya kadar yalancı. Onunki de: Şuur Rötarı…

Yine de kızamam Tomris’e. Zaten kızsam bile yazıyı ve kendisini fazla ciddiye aldığımı söyleyip üzülür bana. Yazımın hazırlık aşamasında Tomris’e karşı zıt düşüncelere sahip ben bile, sonunda Tomris'i anlayıp kendimi onun hislerini anlamaya çalışırken bulduysam belki de bu büyük şairlerin açıklayamadığı bir büyü vardır işin içinde. 

O yüzden eğer ki bir gün bir aşk şiiri yazarsam bulamadığım başlığı olacak Tomris. Sevdiği kadar sevilmiş, sözleri başka yerlere çekilmiş. Anlattığı kadar anlatamadığıyla aklımın ve kalbimin bir köşesinde olacak. Tıpkı usta şairlerde olduğu gibi önce onu anlamaya sonra da anlatmaya çalışağım ama yetersiz kalacak. Biz de birkaç yazıyla kendi rötarımızı yapacağız.

  Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış.
Yorum Yap
*Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktr.