Bu Akşam

Bu akşam,
Güneş terk ederken beni,
İçimde tanıdık bir burukluk,
Asırların tortusu bir uyuşukluk,
Zihnimde berduş bir serseri
Ve vuslatımın gözleri sürmeli,
Bu akşam…

Bu nasıl bir bahar?
Kar düşüyor taze çiçeklerime
Ve bu nasıl bir katar?
Varmıyor bir türlü menziline.
Ömür dediğim bu dünya sürgününe,
Hangi can dayanabilir ki,
Benim dayandığım kadar?
Gelmiyor bir türlü vuslat,
Akrep ve yelkovan acımasız cellat,
Kalmadı serde akıl
Belki de yok yazgımda murat.

Oysa bağrı açık beyaz gömlekli bu genç,
Cebinde taşırdı hayalleri,
Nasırlı ve kocaman elleri,
Hayat çeşmesinde ıslatırdı gür saçları,
Bir yumrukla duman ederdi düşmanları,
Her daim diri ve her güçlüğe aynı keskin direnç.
Bazen parçalı bulutluydu ancak
Tüm ömrüne ve hayallerine ne zaman indi bu felç?

Belki de yalan tüm yaşananlar,
Duygular,
Duygulanmalar,
İçli içli ağlamalar,
Ölümüne bağlanmalar,
Kayıplara yakılan ağıtlar,
Okunanlar,
Yazılanlar,
Zayii olanlar
Ve dahası koskoca bir yaşam,
Sanırım hepsi yalan bu akşam…

  Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış.
Yorum Yap
*Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.