Sonbahar hüznü çökmüş geceye
Hak kazananlar bürünmüş ete kemiğe
Ne çetrefilli bir yol ki!
Görmezsen ardındakini, düşersin kara deliğe.
Ruh kaybolur gönlün dehlizlerinde
Küçük bir çocuğun merakıyla
İhtiyar birinin bıkmışlığı karışmış sevgiye
Ne ararsın, bilmem ama cevaplar saklıdır kalbinde
İnsan ol, başkalarını yargılamadan önce
Büyüklüğüne aldanıp kimseyi hakir görme,
Ne çok bilenler dönüştü birer kelebeğe
Gerekirse aslan ol ama kimsenin hakkını yeme!
Yarınlar umutla açılacaksa birine
Önce ateş çemberi geçilir sonra buzdan tepe
İndikçe tepeden karşılaşırsın ilkbaharın gülen yüzüyle
Şimdi tam zamanı "çiçeklen" de gönlüne
Kimsenin bilmediği kokularda açasın
Kula kul olmaktansa yalnız kalasın
Her yaşananda vardır bir hikmet
Sen daha neyden korkarsın?
Neyleyim beni benden uzaklaştıran beşeri
Bana beni hatırlatan insan-ı kâmil gerekli
Yol uzun mu, kısa mı, kim bilir?
Varılacak liman son mu, başlangıç mı?
Kâinatın düzeni lafügüzaf mı?
Senden bana akan samimiyse gerekli
Sahte duygularla açamazsın perdeleri
Nasihati eden dünyadan geçen birisi
Öze inmişse kelamlar görmüşsün hakikati.
Yorumlar
Hiç yorum yapılmamış.Yorum Yap