Avukat Aydın Aydar: Boşanma Davalarının Bilinmeyen Yüzü

Toplum olarak evliliğe ne kadar kutsallık atfedersek atfedelim, boşanma da hayatın bir gerçeği. Ancak bu gerçeğin hukuki bir sürece dönüşmesi, çoğu zaman tarafların hayal ettiğinden çok daha sancılı ve karmaşık bir yola evriliyor. Peki, bir boşanma davasını zorlaştıran temel dinamikler neler? Sadece kâğıt üzerindeki bir ayrılıktan ibaret olmayan bu süreçte, tarafları bekleyen ve çoğu zaman göz ardı edilen zorlukları, alanının deneyimli isimlerinden Boşanma Avukatı Aydın Aydar ile konuştuk. Aydar, sürecin görünen yüzünün ardındaki buzdağına dikkat çekiyor.

1. Duygusal Savaş Alanı: Mantığın Sustuğu Anlar

Boşanma, her şeyden önce duygusal bir kopuştur. Avukat Aydın Aydar'a göre en büyük zorluk da burada başlıyor. "Müvekkillerimiz bize ilk geldiğinde, genellikle öfke, hayal kırıklığı, intikam veya derin bir üzüntü içindedir. Bu yoğun duygular, mantıklı karar alma yetisini gölgeliyor," diyor Aydar.

Ona göre, davanın en başında sakin kalıp uzlaşma yollarını aramak yerine, taraflar birbirini yıpratmaya odaklanabiliyor. Aydar, şu noktanın altını çiziyor: "Hukuk, delillerle ve mantıkla işler. Ancak boşanma davaları, duyguların en yoğun yaşandığı arenalardır. Bir tarafın diğerini 'cezalandırma' arzusu, süreci gereksiz yere uzatır, maliyetleri artırır ve en önemlisi, geri dönülmez psikolojik hasarlar bırakır."

2. Maddi Labirentler: "Hakkım Olanı Almak" Kavgası

Evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı, yani mal rejimi tasfiyesi, boşanmaların en çekişmeli konularından biri. Avukat Aydın Aydar, bu sürecin basit bir matematik hesabından çok daha fazlası olduğunu belirtiyor.

"Taraflar, evlilik birliği içinde edinilmiş malların tespiti, gerçek değerlerinin ortaya çıkarılması ve paylaşımı konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşıyor. Gizlenen mal varlıkları, şirket hisselerinin karmaşık yapısı veya yurtdışındaki yatırımlar, süreci adeta bir dedektiflik hikâyesine dönüştürebiliyor," diyen Aydar, bu durumun davaları yıllarca uzatabildiğini vurguluyor. Finansal şeffaflığın olmaması, güvenin kaybolduğu bu süreçte en büyük düşman haline geliyor.

Boşanmada mal paylaşımı  konusunda detaylı yazı için: https://www.avukataydinaydar.com/bosanmada-mal-paylasimi/

3. En Hassas Konu: Çocukların Velayeti

Eğer çiftin ortak çocukları varsa, boşanma davasının en hassas ve en yaralayıcı noktası şüphesiz velayet ve kişisel ilişki tesisidir. Avukat Aydın Aydar, bu konuda tarafları en sağduyulu olmaları gereken noktada en büyük hataları yapabildikleri konusunda uyarıyor.

"Ne yazık ki bazı ebeveynler, çocukları birbirlerine karşı bir koz, bir silah olarak kullanabiliyor. 'Çocuğu göstermem', 'Benden uzaklaştırdı' gibi iddialar, mahkeme koridorlarında sıkça duyduğumuz cümleler," diyor deneyimli hukukçu. "Oysaki hukuk her zaman 'çocuğun üstün yararı' ilkesini gözetir. Anne ve babanın kişisel hırsları uğruna çocuğun psikolojik sağlığını tehlikeye atması, davanın en acı tablosudur. Sağlıklı bir ebeveynlik planı oluşturmak yerine kavgayı seçmek, en çok çocukları yaralar."

4. Yargı Sürecinin Yıpratıcılığı ve Belirsizlik

Adalet sisteminin kendi işleyiş hızı, boşanma sürecindeki belirsizliği daha da artırarak tarafları psikolojik olarak yıpratabiliyor. Duruşma tarihlerinin uzun aralıklarla verilmesi, delillerin toplanmasındaki güçlükler ve bilirkişi raporlarının beklenmesi, süreci aylar hatta yıllara yayabiliyor.

En iyi boşanma avukatı Aydın Aydar'a göre bu durum, tarafların hayatlarına devam etmelerini engelliyor. "Dava sonuçlanana kadar insanlar ne maddi ne de manevi olarak önünü görebiliyor. Bu belirsizlik hali, başlı başına bir ceza gibidir. Bu nedenle, mümkün olan her durumda tarafları 'anlaşmalı boşanma' seçeneğine yönlendirmeye çalışıyoruz. Uzman arabulucular veya avukatlar eşliğinde yapılacak bir anlaşma, tarafları bu yıpratıcı süreçten kurtarabilir."

Profesyonel Destek Şart

Avukat Aydın Aydar'ın da vurguladığı gibi boşanma; hukuki olduğu kadar psikolojik, sosyolojik ve finansal boyutları olan çok katmanlı bir krizdir. Bu süreci en az hasarla atlatabilmenin yolu ise duygusal tepkiler yerine mantıkla hareket etmekten ve en başından itibaren doğru hukuki ve psikolojik desteği almaktan geçiyor. Unutulmamalıdır ki, biten bir evlilik olabilir; ancak saygıyı ve insanlığı koruyarak atılacak adımlar, herkesin geleceği için en sağlıklı başlangıcı sağlayacaktır.