Prenses ve Bezelye Tanesi Masalı

Bir zamanlar, uzak bir diyarda, gerçek bir prensesle evlenmeyi arzulayan bir prens yaşarmış. Bu prens, yalnızca asil bir ruha ve zarafete sahip bir prensesle evlenmek istediğinden, pek çok ülkeyi dolaşıp birçok prensesle tanışmış. Ancak hiçbirinde gerçek bir asalet ve zarafet görememiş. Bu durum, prensi derinden üzmüş.

Bir gün, şiddetli bir fırtına kopmuş ve gökyüzü kara bulutlarla kaplanmış. Rüzgârlar uğuldarken şatonun kapısı çalınmış. Kapıyı açan kral ve kraliçe, dışarıda ıslanmış, rüzgârdan sarsılmış genç bir kız görmüşler. Kız, "Ben bir prensesim ve yolda kayboldum. Bu gece burada konaklamama izin verir misiniz?" diye sormuş.

Kraliçe, kızı baştan aşağı süzmüş. Ancak yorgun ve ıslak haline rağmen onun bir prenses olduğuna dair kuşku duymuş. Gerçek bir prenses olup olmadığını anlamak için kraliçe, bir plan yapmaya karar vermiş.

Kraliçe, prenses için hazırlanan yatağın altına minicik bir bezelye tanesi yerleştirmiş. Üstelik bezelyenin üzerine tam yirmi kat minder ve yirmi kat yorgan sermiş. Ona "İyi uykular, sevgili kızım," diyerek odasına çekilmiş.

Ertesi sabah kraliçe, prensesi nasıl uyuduğunu öğrenmek için sabırsızlıkla beklemiş. Prenses kahvaltı masasına geldiğinde, oldukça yorgun ve halsiz görünüyormuş. Kraliçe, "Gece rahat uyuyabildin mi?" diye sormuş.

Prenses, "Ne yazık ki, hayır. Yatağımın altında bir şey vardı, sanki sert bir taş gibi. Tüm gece boyunca rahat edemedim ve üzerimdeki yorganlar bile beni rahatlatamadı," demiş.

Bu sözleri duyan kraliçe, prensesin gerçekten asil bir ruha sahip olduğuna inanmış. Çünkü yalnızca gerçek bir prenses, bu kadar narin bir zarafete sahip olabilirdi. Prens bu duruma çok sevinmiş ve prensesle evlenmek istediğini açıklamış. Büyük bir düğün yapılmış ve ikisi de mutlu bir yaşam sürmüşler.

Bezelye tanesi ise, gerçek bir prensesin kanıtı olarak cam bir kutuda saklanmış ve krallığın en değerli hazinelerinden biri haline gelmiş.

Masalın Teması:
Prenses ve Bezelye Tanesi masalı, zarafetin ve duyarlılığın gerçek asaletin göstergesi olduğunu vurgular. Aynı zamanda, insanların gerçek değerini ve inceliğini anlamanın, sabır ve dikkat gerektirdiğini anlatır.

Bu masal, nesiller boyunca çocuklara asil davranışların ve ince duyguların önemini öğretmeye devam etmiştir.