Gazi'ye

- Cumhuriyetin Onuncu Yıl Dönümünde -

İnsan kanının yazdığı tarihi açarsak,
Siması dökülmüş, eli titrek, kolu sarsak.

Binlerce hayalet ebediyyen dilenirler;
Heykellerinin can çekişen taşları titrer.

Bir an unutulmaktan, o bir damla yosundan,
Her âbide kıpkırmızıdır kan kokusundan.

Bir âbidesin sen de fakat her tarafın nur;
Toprak gibi pek sade, fakat dağ gibi mağrur!

Tarih ebediyyetlere insan diye versin:
Sen hissi olan, göğsü vuran tak-ı zafersin!

Hisler uçuşur kaskatı tuncunda, taşında!
Şebnemleri var merhametin taş bakışında!

Tunç olmana rağmen de çiçek gördün, eğildin;
İnsan yaratırken bile insan kalabildin.

Çıksan göğe 'buldum' diyerek gökyüzü saklar;
İnsen yere, ay, yıldız iner, yerde kucaklar;

Gözlerde, gönüllerde kurulmuş oturursun;
Hislerde, göğüslerde, nabızlarda vurursun;

On yıldır, omuzlardaki başlar da başındır,
Ak saçlı, siyah saçlı olanlar sarışındır.

Zira bu alev parçalanırken de tamamdır;
Zira bu yığınlarla adam tek bir adamdır:

Zira içi hep senden ibaret derimizle,
Sensin tutan âtiyi bizim ellerimizle...

  Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış.
Yorum Yap
*Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.